BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Ahir zaman ümmeti olarak bizler, Rasulullah’ın haber verdiği ve kardeşleri olarak dua ettiği Zor zamanda yaşamaktayız. Bir yandan ferden imanı muhafaza etmenin adeta “Ateşten Gömlek” giymek gibi zor olduğu, diğer yandan Ümmet olarak paramparça bir halde dağılıp her bir parçanın yaşadığı coğrafyada zulüm ve gözyaşının kol gezdiği bu çağda her zamankinden çok daha fazla birlik olmaya ihtiyacımız var.
Genelde her bir müslümanın vazifesi olan “Emr-i bil Mâruf ve nehy-i anil münker” düsturunu özelde meslek edinmiş biz Vaizler, Nübüvvet görevi boyunca Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammed (SAS)’in yaptığı “Vaaz ve İrşad” vazifesiyle görevlendirilmek Şeref’ine nâil olduk. Nebevî miras olan Kürsü’nün Hâdimleri olarak, iman, vicdan ve vazife bilinciyle Vaizlik mesleğini îfâ ederken aynı zamanda dünya gündemini aktif olarak takip ederek güncel meselelerde Kürsünün dokunulmazlığına ve saygınlığına yakışır bir şekilde susmayarak, Her türlü Haksızlık ve yanlış nereden ve kim tarafından yapılırsa yapılsın Zalimin karşısında, Mazlumun ise dini-dili-ırkı ne olursa olsun Onun yanında olduğumuzu deklare ediyoruz.
Bu sorumluluk bilinciyle kurmuş olduğumuz “Vaizler Eğitim ve Kültür Derneği” adına şu anda Dünyada her nerede bir zulüm ve akan kan varsa hepsine “DUR!” demek istiyoruz. Bunun için Kör Dünyanın yüzüne haykırıyor ve diyoruz ki;
Irkı, dili ve sözde dini ne olursa olsun İnsanlığa zulmeden Ey Çağdaş Firavunlar! Adınız Uzak Doğuda Şi Cinping, Orta Doğuda Sisi, Netanyahu, Esed, Batı’da May yada Trump her ne olursa olsun hepiniz zalimsiniz! Zulm ile âbâd olanın âhiri berbad olur, gelin son verin bu zulümlere!!!
Bu zulümlerin en büyüklerinden biri olan Doğu Türkistan’da hem kan, hem din bağıyla bağlı olduğumuz Uygur kardeşlerimize yapılan her türlü Çin işkencesine “DUR” diyoruz. Tarihleri işkenceleriyle meşhur Çinlilerin zalim atalarından geri kalmayıp daha da ileri giderek işkence ve zulümlerini Uygur’lu Müslüman-Türk kardeşlerimize uygulamak suretiyle, kendi öz vatan topraklarını adeta geniş bir hapishanedeye çevirerek koca bir milleti asimile etmelerini kınıyor ve Zalim Çin’i Allah’a havale ediyoruz!
Ve bir başka zulüm yurdu Orta Doğuda halk tarafından seçilmiş yasal hükümete karşı devletine ve milletine ihanet edip dış mihrakların desteğiyle darbe yaparak iktidara gelen Sisi cuntasının “Terör ve aşırılıkla mücadele” bahanesiyle haksız tutuklamalarla baskı ve işkence yaparak adil yargılanma hakkını sistematik olarak ihlal ettiği, bunun neticesinde sair zamanlarda masum insanları idam ettiği, insan hakları örgütleri ve bağımsız uluslararası medya organlarının raporlarında açıkça tespit edilmiştir. İşkence altında elektrik verilerek alınan itiraflardan hareketle verilen ağır mahkumiyet ve idam cezaları Mısır tarihine kapkara birer leke olarak geçecektir! Modern Firavun olan Sisi cuntasına da DUR demek ve uluslararası toplumu harekete geçirmek insanlığın en acil vazifelerindendir!
Bunlar gibi Temel İnsan Hak ve Hürriyetlerinin ihlal edilerek mazlum halka zulüm ve işkencelerin yapıldığını artık tüm dünyanın bildiği Suriye, Filistin, Myanmar, Afganistan, Arakan, Irak, Keşmir, Afrika’da bir çok bölgede ve dünyanın neresinde olursa olsun haksızca akan kana artık DUR diyoruz!!!
İnsanlık vicdanını yaralayan tüm bu zulümleri görmezden gelen, uluslararası toplumun insan hakları örgütlerini, Birleşmiş Milletleri ve (sözde) İslam İşbirliği Teşkilatını bu vahim ve insanlık dışı uygulamaları sonlandırmak için acilen göreve davet ediyoruz!
İslam ülkelerinin yöneticilerini de Birlik olup, Temel İslami Değerlere ve İnsani Erdemlere riayet etmeye ve “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” fehvasınca Yüce Dinimizin böylesi zulümler karşısında takınmamızı emrettiği imani ve insani değerleri hatırlatıyoruz.
İlknur Karabulut
Vaizder Yönetim Kurulu Üyesi